AİHM önünde yapılacak bir başvuru hazırlığı dosyanın durumuna göre birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. AİHM nezdinde başvuru yapıldığında bu başvurunun ne kadar sürede sonuçlanacağını kestirmek güçtür. Ancak bazı kriterler sürenin belirlenmesinde önemlidir.
I) AİHM önünde başvuru süresinin belirlenmesinde etkili olan kriterler
Davanın ortalama işlem süresi birçok unsura bağlı olarak değişmektedir. Davanın türü, aleyhine başvuruda bulunulan devlet, davanın gönderildiği daire ve tarafların mahkemeye bilgi vermedeki titizliği bu unsurların başlıcalarıdır. Bunlarla birlikte, davanın karmaşıklığı ve duruşmalı görülmesi ya da davanın Büyük Daire önüne gönderilmesi de dava süresini etkilemektedir.
Ayrıca, AİHM davaları başvuru tarihinden itibaren üç yıl içerisinde inceleme ve sonuçlandırma konusunda titizlik göstermektedir. Ancak incelemesi daha uzun süren yahut daha çabuk incelenen ve karara bağlanan davalar da olabilmektedir. AİHM’in iş yükü, davaların çok hızlı bir şekilde işlem görülmesi ve karara bağlanmasının önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır.
II) Kararın türüne göre AİHM önündeki davaların süresi
AİHM önünde kabuledilemezlik kararları çok hızlı bir şekilde, başvuru tarihinden itibaren birkaç ay içerisinde verilmektedir. Eğer bir dava açıkça kabuledilemez ise, bu dosya tek hakimin kısa kararı ile karara bağlanır ve başvuru reddedilir.
Buna karşın, Büyük Daire önünde görülen davaları senelerce sürebilmektedir, çünkü bu tarz davalar henüz AİHM önünde hiç görülmemiş nispeten karmaşık davalardan oluşmaktadır. Bu tarz davalarda ayrıca, tarafların görüşünün alınması ve soruların cevaplanması için duruşma yapılması gereklidir. Bu durum da davaların uzun sürmesine neden olmaktadır.
AİHM davaları genelde aciliyet ve davada işlenen konunun önemine göre sıraya koymaktadır. Bu önem ve öncelik sırası aşağıdaki kriterlere göre yapılmaktadır:
İlk olarak devletlerarası davalar ve savunmada bulunan devletle ilgili yapısal problemlerin söz konusu olduğu davalar öncelikli olarak görülür. Bununla birlikte, bazı başvurular acil olarak kabul edilir ve öncelikli olarak işleme alınır. Özellikle, yaşam hakkına ve vücut bütünlüğüne yapılan saldırılar ile ilgili davalar bu kapsamda değerlendirilmektedir. Aynı şekilde suçluların iadesi, sınırdışı ve uluslararası çocuk kaçırma davaları da öncelikli davalar kapsamında değerlendirilmektedir.
Bu nedenle, AİHM nezdinde yapılacak başvuruların bazen zaman alabileceğini ve başvuru kararından sonra sabırlı olunması gerektiğini belirtmekte fayda vardır. Adil yargılanma hakkı ve mülkiyet hakkı ile ilgili davaların önceliği olmadığı için, bu davaların AİHM önünde karara bağlanması çok uzun süre alabilmektedir. Özellikle mahkeme ile iletişimde ihtiyatlı olunarak, evrak ya da bilgi taleplerine mümkün olduğu kadar en kısa süre içinde cevap verilerek yargılama süreci kısaltılabilir. Özellikle gerekli olmadığı zaman ek süre talebinde bulunmaktan kaçınmak gerekmektedir. Böylece başvurunun mümkün olan en kısa süre içinde işleme alınması sağlanabilir.